Her yıl baharın müjdecisi olan nisan yağmurları, doğanın uyanışını simgelerken, bazı geleneksel inanışlar için de önemli bir yere sahiptir. Özellikle Anadolu'nun köylerinde bu yağmurların sağlık ve bereket getirdiğine dair birçok hikaye vardır. Diyarbakır'ın bağrında yetişmiş, 30 yıldır her nisan ayında bu yağmurları şifa niyetiyle içen bir kadın, bu geleneği kayınvalidesinden öğrendiğini ve hayatına nasıl bir dokunuş kattığını anlatıyor. Onun hikayesi, sadece bir gelenek değil, aynı zamanda aile bağlarının, kültürel değerlerin de ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor.
Mustafa Talu, 55 yaşında bir ev hanımı. 30 yıl önce, ilk nisan yağmurları yağarken kayınvalidesi ona çok özel bir bilgi vermiş. “Nisan yağmurlarını içmek, yıl boyunca sağlık getirir,” demiş. O günden beri, her yıl bu geleneği sürdürmekte kararlı olmuş. Yağmur damlalarını bir kapta biriktiren Talu, sabah kalktığında bu suyu içiyor. “Bunu yapmayı kayınvalidemden öğrendim. O zamanlarda sağlık sorunlarımdan dolayı denemiştim. Gerçekten de olumlu etkilerini gördüm,” diyor. Nisan yağmurunun, bağışıklık sistemini güçlendirdiğine, cilt sorunlarını azalttığına ve enerji seviyesini yükselttiğine inanıyor. Talu, bu uygulamanın sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal zindelik sağladığını da belirtmekte.
Nisan yağmurlarının şifa kaynağı olarak görülmesi, sadece bir inanç değil, aynı zamanda Anadolu kültürünün bir parçası. Mustafa Talu, kendi bireysel deneyimlerini komşuları ve arkadaşlarıyla da paylaşıyor. “Onlara da bu geleneği anlatmaya çalışıyorum. Birçok insanın gözünde bu sadece eski bir adet ama ben yaşamadıkları için onların inanmadıklarını düşünüyorum,” diyor. Geleneği modern yaşantıda adapte etmenin yollarını aradığını da ekliyor. “Artık internetten bilgi sahibi olabiliyoruz. Daha birçok insan nisan yağmuruna ilgi gösteriyor. Benim yapmam gereken, bunlara nasıl ulaşarak, bu bilgileri onlarla paylaşmak.”
Mustafa Talu’nun bu geleneği yaşatma çabası, nesiller arası bağlantıyı ve kültürel mirası önemseyen bir duruş sergiliyor. Belki de, yalnızca nisan yağmurlarını içmek dışında, onlara ruhsal bir bağlantı da atfediyor. “Kendim için çok şey ifade ediyor. Baharın tazelenmesini, doğanın canlanmasını hissediyorsam, şifa da buluyorum,” diye ekliyor. Nisan yağmuru, dostlukların ve komşuluk ilişkilerinin güçlenmesine de vesile olduğunu ifade ediyor. Bu yıl yine hazırlıklarını yapmaya başlayan Talu, baharın geldiğini ve bu gelenekten hiçbir zaman vazgeçmeye niyetinin olmadığını kesin bir dille ifade ediyor.